5 Nis 2011

Otuzsekize5Kala

Şu uzakdoğulu kızlar çok güzel tarz yaratıyor bence. Bayılıyorum giydiklerine, makyaj hilelerine falan :) Vücut tipleri de müsait tabi. Ne giyseler yakışıyor hatunlara... Ben de malum 38 beden olmaya çalışıyorum, bunların fotolarına bakıyorum vakit buldukça :) Hoş ben katana gibi bi kızım, onlar kadar ince falan da gözükmem mümkün değil -vücut tipimden ötürü- ama olsun.

Bu aralar yazmıyorum diye sağlıklı beslenmiyorum sanılmasın lütfen!! Aşkitomla D&R'dan Dilara Koçak'ın kitaplarından birini almıştık 2 hafta falan önce. Onu okuyup bitirmeden yazmak istemedim açıkçası. Sallıyoruz ya yalan yanlış, malum :) Bitirdim ben bu kitabı ve dün itibariyle yeni düzenimizi kitaba göre kurduk baştan. Yılların birikimi bir düzeni değiştirip yine aynı yılların birikimi kocaman bir göbekten kurtulmak zaten çok zorken, bir de kocişi frenlemeye çalışıyorum. Nasıl başa çıkarım hiiç bilemiyorum. Ben, "bu adam yıllarca spor yapmış, düğün öncesi bile benden daha güzel toparlamıştı vücudunu. Bana sahip çıkar, doğru yola teşvik eder..." diye düşünürken; kociş benden daha dayanıksız çıktı. Onu bu konuda daha fazla gaza getirmem lazım. Yoksa ben de çıkıcam yoldan o olacak. Zaten kitaba göre berbat bir yerdeyiz şu anki kilomuzla.

Neyse bizi boşverin de, ben size kitaptan öğrendiğim bir kaç şeyi anlatayım :) Şimdi mesela, millet bi sıcak su trendi yarattı biliyosunuz. Sabah uyanır uyanmaz sıcak su -bazen limonlu- için, üfffff acaip zayıflayacaksınız gibi söylentiler var uzun zamandır. Bunun bir doğruluğu yokmuş bebeyimmm :) Su içmek zaten gerekli vücut için, çünkü yağların parçalanması için kullanıyoruz. Ama sıcak veya soğuk oluşunun kilo vermede pek bir etkisi yokmuş. Sadece sıcak suyun vücüdu terketme süresi soğuk sudan daha uzunmuş. Bunun faydasını göreceğinizi düşünüyorsanız devam edin derim. Ama gün içi hamur işine, çikolataya abanıp; sabah içtiğiniz o 2 bardak sıcak suyun yüzü suyu hürmetine adriana olacağınızı sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz bebişler :)

Sonra kitapta hiçbir şey yasak değil. Ölçünü bildikten sonra gayet yiyorsun herşeyi. Ölçüyü asıl bileceğiz dersen, kitapta birçok şey tablolar halinde açıklanmış. Örneğin günlük belli miktar ekmek hakkınız, belli süt,et hakkınız var. Mantının, iskenderin, kebabın, su böreğinin hatta suşi çeşitlerinin bu haklarınızdan ne kadarını götüreceğini vermiş Dilara Koçak.

Bir diğer önemli nokta ise, hala tam oturtamadığım su içme olayı. O kadar tembihledim kocişe de bak, saat başı beni ara su içtin mi diye sor diye. Ama nerdeeee? Hiç motivasyon yok :(((

-Şu an Seda Sayan izliyorum. Bu kadın madem tığ gibi, neden hantal bir kaplumbağa gibi hareketleri yaa? Sallanıyo böyle iki yana. Daha enerjik, daha canlı olması gerekmez mi? Sırf çene mi alıyor acaba bütün enerjisini? Merak ettim cidden... Aman be banane-

Kitaptan gayet beğendiğim bir diğer nokta da ara öğünlerle ilgili. Gece açlğı çekiliyorsa kahvaltı ve ara öğünler çok önemliymiş. Ben dün gece gerçekten çekmedim bunu. En son ara öğünümde, günlük hakkım olan 1 su bardağı sütün yanında 1 portakal ve 8 çilek yedim. (Yani 1 ölçü süt + 2 porsiyon meyve) Böylece tatlı ihtiyacımı karşıladım. Sütü meyvelerle içme sebebim ise aç karnına meyvenin şekeri tetikleyebilme durumuymuş. Tatlı isteğini azaltmak için, meyvenin yanına protein eklemek gerekiyor. Böylece protein şekerin emilimini de yavaşlatıyormuş.

Bakalım bindik bir alamete, gedeyyoz kıyamete :P Off bu kez meyvelerini toplamak istiyorum. Bu kez ömürlük değişim olsun istiyorum. O değil de, kitaba 23 tl verdim. Bu kez hiç olmazsa masrafını çıkarsın istiyorum!!!

Bbye... :)

Yazarın notu : İşim ve fırsatım olsaydı kesinlikle Dilara Koçak'a giderdim. :) Diyetisyene, spora 75617 kere başlayıp hiçbirinin sonunu adam gibi getirememiş biri olarak, kocişime daha da söyleyemem diyetisyen miyetisyen!! Yüzüm yok valla artık. Adam da hayır dese haklı yani... Amaann ben başaracağım nasılsa :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder